Davaya Karışan Yaşamsal Para Yargısal İdaresindeki Yeni Eğilimler ve Gelecek Gelişmeler
Son zamanlarda, davaya konu olan Yaşamsal Para'nın yargısal elden geçirme alanında bazı yeni değişiklikler ortaya çıktı. Özellikle bir güvenlik güçlerinin yeni bir modeli duyurmasının ardından, sektörde geniş bir dikkat çekti. Birçok yargı organı ve elden geçirme şirketi, bu yeni modelin ayrıntıları ve gelecekteki yargısal elden geçirme üzerindeki etkisi hakkında bilgi talep ediyor.
Yeni Model Analizi
Bu yeni model, belirli bir mülkiyet borsasını kapsamaktadır. Bu kuruluş, bir devlet mülkiyetindeki işletmedir ve ağ yargı müzayede platformu ve ceza davasıyla ilgili eşyaların tasfiye platformu gibi birçok yargı ile ilgili yeterliliğe sahiptir. Ancak, kamuya açık müzayede bilgilerinde, esasen geleneksel dava konusu eşyalar yer almakta olup, henüz Yaşamsal Para tasfiye projeleri görülmemektedir.
Gerçek uygulamada, bu mülkiyet borsası, kamu güvenliği organlarıyla bir yetkilendirme anlaşması imzaladıktan sonra, bunu üçüncü taraf bir yönetim şirketine yurt dışında gerçek işlemler, nakit dönüşüm ve döviz işlemleri gerçekleştirmesi için devreder. Bu model esasen "yurt içi + yurt dışı ortak yönetim" şeklindedir ve önemli bir yenilik içermemektedir.
Aracı Kuruluşların Gerekliliği
Benzer mülkiyet borsa gibi aracılık kuruluşlarının getirilmesi gerekli midir? Mevcut düzenleyici düzenlemelere bakıldığında, yurt içindeki üçüncü taraf tasfiye şirketleri zaten yargı faaliyetlerinde bir "geçici uzlaşma" niteliğindedir, dolayısıyla ek bir aracılık yapısının getirilmesi gereksiz görünüyor.
Tartışmalara neden olan ana sebep, Eylül 2021'de yayınlanan önemli bir bildirimdir. Bu bildirim, Yaşamsal Para ile ilgili faaliyetlerin yasadışı finansal aktiviteler kapsamına girdiğini açıkça belirtmektedir ve yasal para ile Yaşamsal Para'nın değiştirilmesi yasaklanmıştır. Bu düzenleme için hiçbir istisna yoktur; hatta yargı organları da dahil olmak üzere tüm tarafların bu tür değişimlerde bulunması yasaklanmıştır.
Bu düzenlemenin bir sonucu olarak, ilgili Yaşamsal Para'nın tasfiyesi, doğrudan yurtiçinde nakde çevrilmekten, yurtdışında üçüncü taraflara nakde çevrilmesi için yetki verilmesine kadar evrildi. Mevcut "yurtiçi + yurtdışı ortak tasfiye" modeli, iş düzeyinde temelde düzenleyici gereksinimlere uygundur. Bu durumda, ek aracılık kuruluşlarının dahil edilmesi, tasfiye modelinde özsel bir optimizasyon sağlamamış, aksine gereksiz karmaşıklığı artırma potansiyeline sahip olabilir.
Gelecek Gelişim Eğilimleri
Şu anda, ülke genelindeki yargı organları, olayla ilgili Yaşamsal Para'nın elden çıkarılması konusunda hala bir birlikteliğe sahip değildir. Bazı yerlerde hala, yurtiçinde doğrudan nakde çevirme modelini kullanıyorlar, bu sadece düzenleyici kuralları ihlal etmekle kalmaz, aynı zamanda ciddi hukuki ve siyasi riskler de doğurabilir.
Göreceli olarak uyumlu tasfiye modellerinin varlığına rağmen, birçok yargı organı veya tasfiye şirketi bunun farkında değildir. Pratikte, vekalet verenin dikkate aldığı faktörler karmaşık olup, uyumluluk bunlardan sadece bir tanesi olabilir. Ancak, uyumsuz tasfiye yöntemleri, yargı faaliyetlerinde tehlike oluşturmakta olup, gelecekte ciddi sorunlara yol açabilir.
2024 yılının ilk yarısında, Yüksek Mahkeme bir dizi araştırma konusu başlattı; bunlar arasında davaya konu olan虚拟货币'nin yargısal işlenmesi de bulunuyor, bu da yargı sisteminin bu konuya verdiği önemi ve birleştirilmiş işleme standartlarına olan acil ihtiyacı göstermektedir.
Gelecekte, davaya konu olan Yaşamsal Para'nın yargısal elden geçirilmesi muhtemelen üç gelişim yönü alacak:
Mevcut düzenleme çerçevesinde, mevcut tasfiye modelini sürdürmek ve uyumlu yurtdışı tasfiye üzerine odaklanmak.
İlgili düzenlemeleri değiştirin, yargı organlarının yurt dışında doğrudan tasfiye ve nakit para işlemlerine izin verin.
Düzenleyici politikaları ayarlamak, yurtiçinde birleştirilmiş bir elden çıkarma platformu kurmak, muhtemelen bankalar, geleneksel yargı açık artırma platformları veya çeşitli borsa gibi kurumlar tarafından işletilecektir ve ulusal yargı organlarına elden çıkarma hizmeti sunacaktır.
Gelecekte hangi yöntemlerin benimsenmiş olursa olsun, işlemlerin uyumlu ve şeffaf bir şekilde yürütülmesini sağlamak kritik öneme sahip olacaktır. Aynı zamanda, yargı otoritesini korurken, Yaşamsal Para'nın getirdiği yeni zorlukları etkili bir şekilde yönetmek, gelecekteki politika yapıcıların derinlemesine düşünmesi gereken bir konu olacaktır.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
15 Likes
Reward
15
6
Repost
Share
Comment
0/400
FlashLoanPrince
· 08-19 00:08
Adalet, kripto dünyası üzerindeki denetimi sağlayamıyor.
View OriginalReply0
AltcoinOracle
· 08-16 20:38
ilginç... algoritmalarım, kurumsal denetim ile kripto piyasası verimliliği arasında %87'lik bir korelasyon olduğunu gösteriyor açıkçası
Soruşturma kapsamındaki Yaşamsal Para'nın yargısal el konulmasıyla ilgili yeni gelişmeler, üç büyük eğilimi takip et.
Davaya Karışan Yaşamsal Para Yargısal İdaresindeki Yeni Eğilimler ve Gelecek Gelişmeler
Son zamanlarda, davaya konu olan Yaşamsal Para'nın yargısal elden geçirme alanında bazı yeni değişiklikler ortaya çıktı. Özellikle bir güvenlik güçlerinin yeni bir modeli duyurmasının ardından, sektörde geniş bir dikkat çekti. Birçok yargı organı ve elden geçirme şirketi, bu yeni modelin ayrıntıları ve gelecekteki yargısal elden geçirme üzerindeki etkisi hakkında bilgi talep ediyor.
Yeni Model Analizi
Bu yeni model, belirli bir mülkiyet borsasını kapsamaktadır. Bu kuruluş, bir devlet mülkiyetindeki işletmedir ve ağ yargı müzayede platformu ve ceza davasıyla ilgili eşyaların tasfiye platformu gibi birçok yargı ile ilgili yeterliliğe sahiptir. Ancak, kamuya açık müzayede bilgilerinde, esasen geleneksel dava konusu eşyalar yer almakta olup, henüz Yaşamsal Para tasfiye projeleri görülmemektedir.
Gerçek uygulamada, bu mülkiyet borsası, kamu güvenliği organlarıyla bir yetkilendirme anlaşması imzaladıktan sonra, bunu üçüncü taraf bir yönetim şirketine yurt dışında gerçek işlemler, nakit dönüşüm ve döviz işlemleri gerçekleştirmesi için devreder. Bu model esasen "yurt içi + yurt dışı ortak yönetim" şeklindedir ve önemli bir yenilik içermemektedir.
Aracı Kuruluşların Gerekliliği
Benzer mülkiyet borsa gibi aracılık kuruluşlarının getirilmesi gerekli midir? Mevcut düzenleyici düzenlemelere bakıldığında, yurt içindeki üçüncü taraf tasfiye şirketleri zaten yargı faaliyetlerinde bir "geçici uzlaşma" niteliğindedir, dolayısıyla ek bir aracılık yapısının getirilmesi gereksiz görünüyor.
Tartışmalara neden olan ana sebep, Eylül 2021'de yayınlanan önemli bir bildirimdir. Bu bildirim, Yaşamsal Para ile ilgili faaliyetlerin yasadışı finansal aktiviteler kapsamına girdiğini açıkça belirtmektedir ve yasal para ile Yaşamsal Para'nın değiştirilmesi yasaklanmıştır. Bu düzenleme için hiçbir istisna yoktur; hatta yargı organları da dahil olmak üzere tüm tarafların bu tür değişimlerde bulunması yasaklanmıştır.
Bu düzenlemenin bir sonucu olarak, ilgili Yaşamsal Para'nın tasfiyesi, doğrudan yurtiçinde nakde çevrilmekten, yurtdışında üçüncü taraflara nakde çevrilmesi için yetki verilmesine kadar evrildi. Mevcut "yurtiçi + yurtdışı ortak tasfiye" modeli, iş düzeyinde temelde düzenleyici gereksinimlere uygundur. Bu durumda, ek aracılık kuruluşlarının dahil edilmesi, tasfiye modelinde özsel bir optimizasyon sağlamamış, aksine gereksiz karmaşıklığı artırma potansiyeline sahip olabilir.
Gelecek Gelişim Eğilimleri
Şu anda, ülke genelindeki yargı organları, olayla ilgili Yaşamsal Para'nın elden çıkarılması konusunda hala bir birlikteliğe sahip değildir. Bazı yerlerde hala, yurtiçinde doğrudan nakde çevirme modelini kullanıyorlar, bu sadece düzenleyici kuralları ihlal etmekle kalmaz, aynı zamanda ciddi hukuki ve siyasi riskler de doğurabilir.
Göreceli olarak uyumlu tasfiye modellerinin varlığına rağmen, birçok yargı organı veya tasfiye şirketi bunun farkında değildir. Pratikte, vekalet verenin dikkate aldığı faktörler karmaşık olup, uyumluluk bunlardan sadece bir tanesi olabilir. Ancak, uyumsuz tasfiye yöntemleri, yargı faaliyetlerinde tehlike oluşturmakta olup, gelecekte ciddi sorunlara yol açabilir.
2024 yılının ilk yarısında, Yüksek Mahkeme bir dizi araştırma konusu başlattı; bunlar arasında davaya konu olan虚拟货币'nin yargısal işlenmesi de bulunuyor, bu da yargı sisteminin bu konuya verdiği önemi ve birleştirilmiş işleme standartlarına olan acil ihtiyacı göstermektedir.
Gelecekte, davaya konu olan Yaşamsal Para'nın yargısal elden geçirilmesi muhtemelen üç gelişim yönü alacak:
Mevcut düzenleme çerçevesinde, mevcut tasfiye modelini sürdürmek ve uyumlu yurtdışı tasfiye üzerine odaklanmak.
İlgili düzenlemeleri değiştirin, yargı organlarının yurt dışında doğrudan tasfiye ve nakit para işlemlerine izin verin.
Düzenleyici politikaları ayarlamak, yurtiçinde birleştirilmiş bir elden çıkarma platformu kurmak, muhtemelen bankalar, geleneksel yargı açık artırma platformları veya çeşitli borsa gibi kurumlar tarafından işletilecektir ve ulusal yargı organlarına elden çıkarma hizmeti sunacaktır.
Gelecekte hangi yöntemlerin benimsenmiş olursa olsun, işlemlerin uyumlu ve şeffaf bir şekilde yürütülmesini sağlamak kritik öneme sahip olacaktır. Aynı zamanda, yargı otoritesini korurken, Yaşamsal Para'nın getirdiği yeni zorlukları etkili bir şekilde yönetmek, gelecekteki politika yapıcıların derinlemesine düşünmesi gereken bir konu olacaktır.